Eklenme Tarihi: 11/30/2023
Bu uygulama genellikle yüzdeki ince çizgilerin görünümünü azaltmak için kullanılır. Aynı zamanda yüz hatlarınızı iyileştirerek size daha genç bir görünüm kazandırır. Dermal dolgu tedavisinin uygulandığı en yaygın bölgeler arasında dudaklar, yanaklar, nazolabial kıvrımlar (burnunuzdan ağzınızın köşelerine kadar uzanan çizgiler) ve Marionette çizgileri (ağzınızın köşelerinden çene çizgisine kadar uzanan çizgiler) sayılabilir.
Dermal dolgular, botoks uygulaması ile birlikte yüzdeki kırışıklıklar için en sık kullanılan prosedürlerden biridir. Cildinize kaybettiği dinamik yapıyı geri kazandırabilirsiniz. Prof. Dr. Selçuk İnanlı'dan bir randevu alarak ilk adımı atın.
Dermal dolgu prosedürünü öğrenmeden önce, genel olarak kırışıklık tedavisinin ne olduğunu bilmek gereklidir. Ciltteki bu sorunlar kolajen ve yağ üretiminin yavaşlaması sonucunda meydana gelir. Kolajen, dokuların korunması amacıyla vücudunuzun ürettiği bir protein türüdür. Aynı zamanda cildinizin esnekliğini sağlayan temel yapı taşlarından biridir. Neden kırışıklık tedavisine ihtiyaç duyduğunuzu anlamak için, aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurabilirsiniz:
Dermal dolgular, her biri belirli sorunları gidermek ve farklı estetik hedeflere ulaşmak için tasarlanmış çeşitli türleri kapsar. Yaygın kategorilerden biri, ciltte doğal olarak bulunan bir maddeyi kullanan Hyaluronik Asit (HA) dolgu maddeleridir. Bu alanda kullanılan tüm markalar bu sınıflandırmaya girer ve cildinize eski hacmini geri kazandırmayı, kırışıklıkları gidermeyi ve yüz hatlarınızı iyileştirmeyi amaçlar. Vücudunuzla doğal uyumlulukları nedeniyle HA dolgu maddeleri çoğunlukla iyi tolere edilirler.
Diğer bir tür ise kalsiyum bazlı bileşiklerin mikro kürelerini içeren Kalsiyum Hidroksilapatit (CaHA) dolgu maddeleridir. Temsili bir CaHA dolgu maddesi olan Radiesse, yalnızca anında hacim sağlamakla kalmaz, aynı zamanda daha uzun süreli sonuçlar için bünyenizdeki kolajen üretimini de uyarır. Sculptra gibi Poli-L-laktik Asit dolgu maddeleri, zaman içinde kolajen sentezini teşvik ederek yaklaşımlarında farklılık gösterir. Bu kademeli iyileşme, özellikle yaşınıza bağlı cildinizdeki hacim kaybını gidermek için uygun olan daha doğal görünümlü bir sonuca sahiptir.
Polimetilmetakrilat (PMMA) dolgu maddeleri yarı kalıcı olarak kabul edilir ve biyolojik olarak parçalanamayan partiküllerden oluşur. Bir PMMA dolgu örneği olan Bellafill, kolajeni uyararak ve yapısal bütünlük sağlayarak kalıcı destek sunar. Bu dolgular daha uzun vadeli bir çözüm sunarken, ürünün kalıcılığına karşı faydalarını tartmak çok önemlidir.
Her bir dermal dolgu türü özel ihtiyaçlarınıza hitap ederek, size estetik hedeflerinize ve istenen sonuçların süresine uygun bir seçme fırsatı sunar. Bu alanda uzmanlaşmış bir doktora danışmanız, bu seçenekleri tam olarak anlamanız ve sahip olduğunuz benzersiz yüz anatomisi ve kozmetik hedeflerinize en uygun dolguyu seçmeniz için çok önemlidir.
Dermal dolgu tedavisi uygulandıktan sonra, optimum sonuçları sağlamak ve potansiyel riskleri en aza indirmek için bazı konularda dikkatli olmalısınız. Bunlardan biri elbette tedavi sonrası bakımdır. Aşırı hareket etmeniz, dolgu maddesinin tam olarak yerine oturmasını olumsuz etkileyebileceğinden, genellikle uygulamadan hemen sonra yorucu fiziksel aktivitelerden kaçınmanız tavsiye edilir. Ayrıca, şişme ve morarma riskini azaltmak için tedaviyi takip eden günlerde sıcak banyolar ve saunalara girmemelisiniz. Bunun yanında uzun süre güneşe maruz kalmamalısınız.
Enjeksiyon uygulanan bölgelerinizde görebileceğiniz geçici şişlik, kızarıklık, morarma ve hassasiyet gibi potansiyel yan etkiler sizi fazla endişelendirmemelidir. Vücudunuzun verdiği bu reaksiyonlar geçicidir ve birkaç gün içinde azalır. Bununla birlikte, uzun süreli şişlik veya enfeksiyon belirtileri gibi daha ciddi veya kalıcı yan etkilerin görülmesi durumunda, dolgu maddelerini uygulayan uzmanınızla derhal iletişime geçmelisiniz.
Bu süreçte size genellikle aspirin ve bazı takviyeler reçete edilebilir. Ayrıca kanama veya morarma riskini artırabilecek şeyleri tüketmemeniz tavsiye edilir. Komplikasyonları en aza indirmek ve optimal iyileşmeyi desteklemek için uzmanınız tarafından sağlanan tedavi sonrası özel talimatlara harfiyen uymanız son derece önemlidir.
Sonuçları izlemek ve gerekli olabilecek rötuşları gerçekleştirebilmek için uzmanınız sizinle düzenli takip randevuları planlar. Dermal dolguların kalıcılığı, kullanılan türe bağlı olarak değişir. Bazılarının etkisi birkaç ay sürerken, diğerleri birkaç yıla kadar sonuç verir. Bu nedenle, arzu ettiğiniz görünümü sürdürebilmek için uygulamaların tekrar edilme ihtimalini de bilmelisiniz.
Sonuç olarak, dermal dolgu uygulamasında en iyi sonuçlara ulaşmanın yolu uzmanınızla açık iletişimden geçmektedir. Yapılması ve yapılmaması gerekenleri iyi anlamalısınız. Aklınızda prosedürle ilgili herhangi bir belirsizlik varsa veya beklenmedik reaksiyonlar yaşarsanız, hemen doktorunuza ulaşmalısınız. Türkiye'nin en iyi Rinoplasti uzmanı Prof. Dr. Selçuk İnanlı, dermal dolgu alanında da kaliteli uygulamalar gerçekleştiriyor. Dermal dolgu fiyatları ve daha fazlası hakkında bilgi almak için iletişim bilgilerini kullanarak kliniğimize ulaşabilirsiniz.