Eklenme Tarihi: 2/11/2016
Kepçe kulak adı verilen görsel problem, kulak kepçesi adı verilen bölgenin normal şartlar altında olması gerekenden fazla bir şekil ve/veya büyüklükte öne kıvrılması ve kişinin baş açısının dışında duruyor olması durumudur.
Kepçe kulak probleminin ortaya çıkmasında temel neden, kulak kepçesinde var olan kıkırdaklarda meydana gelmesi beklenen şekillenmenin tam olarak gerçekleşememesi olabileceği gibi, bunun yanında, aynı zamanda kıkırdak yapısının olması gerektiği kadar güçlü olmayışı da olabilir.
Kepçe kulak , özellikle çocukların büyüme ve buna bağlı olarak kendilerini anlamlandırma dönemlerinde karşılarına bir sorun olarak gelebilir.
Anne baba da çocuğun bu algısından ve hissettiği rahatsızlıktan doğal olarak etkilenecektir. Altı ya da yedi yaş dolaylarında başlayan bu beden imajı endişesi, çocukların kendi bedenlerini etraflarındaki diğer çocukların bedenleri ile karşılaştırması sürecinde ortaya çıkar.
Bu yaşın belirleyici özelliği çocuğun ailesi dışındaki sosyal çevresi olan okula başlama dönemi olmasıdır.
Kulağın ve kulak yapısının gelişimi çok büyük oranla (yüzde 80-85) beş ila altı yaş arasında tamamlanır. Bu yüzden,çocuklarda ortaya çıkan kepçe kulak sorununun düzeltilebilmesi için bu yaş aralığı son derece uygundur.
Kepçe kulak estetiği için yapılan ameliyatların, kişinin işitme kalitesine ya da duyma fonksiyonlarına herhangi bir etkisi ise kesinlikle söz konusu değildir. Kepçe kulak estetiği ameliyatlarında oluşabilecek riskler ise çok düşük oranlara sahiptir. Fakat düşük de olsa, her operasyonun olası riskler bilinmeli ve de hesaplanmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, kepçe kulak estetiği ameliyatlarının sonrasında hematom, kanama ya da enfeksiyon risklerinden bahsedilebilir. Bu riskler şimdiye dek hastalarda ortaya çıkmamış olsa bile hekimler prensip gereği tüm riskleri hastalarına anlatmalıdır.
Kepçe kulak estetiği ameliyatı son derece güvenli bir ameliyattır. Fakat hastaya yapılacak bilgilendirme gereği tüm olasılıkları net bir şekilde açıklamak gerekir. Örneğin, 2 milimetrelik bir bozulma ya da açılma durumu meydana gelebilir. Bunun oranı yüzde bir ya da iki olsa da hasta muhakkak bilgilendirilmelidir. Bu durumda revizyon için küçük müdahaleler gerekli olabilir.
Kepçe kulak estetik ameliyatı sonrasındaki süreçte hastanın ağrı yaşadığına pek rastlanmaz.
Hastada operasyon sonrası ağrı şikayeti olsa da, bu, düzeyi son derece düşük bir ağrı olacaktır. En fazla operasyonu takip eden ilk bir hafta içinde minik sızılar şeklinde kendini gösteren bu geçici ağrılar, ağrı kesici ilaç kullanımı ile pekala engellenebilir.
Zaten kepçe kulak estetik ameliyatı sonrasında hastalara rutin olarak belli bir süre antibiyotik ve ağrı kesici tedavisi uygulanmaktadır. Bu sayede operasyon geçiren hastanın ameliyat sonrası konforunu artırmak mümkün olabilir.
Ameliyat sonrası normal gündelik hayata dönme aşamalarına göz attığımızda, kadınlarla erkekler arasında küçük bir fark olduğunu söylemek mümkün olur. Bunun nedeni, kadınların saç bandı kullanabilme avantajı nedeni ile kadınların ameliyat izlerini daha kolay gizleyebilmesi hatta hiç böyle bir gizlenme ihtiyacı duymadan hayatlarına devam etmesidir. Erkekler tam da bu noktada biraz şanssız olduğu için sosyal bakımdan biraz daha zor durumda olsalar da bu fark pek kayda değer bir fark değildir.
Hastalar operasyon sonrasında herhangi bir iz kalıp kalmayacağını da şiddetle merak ederler.
Ameliyat sonrası elbette o bölgede ödem ve kızarıklık oluşacaktır. Ancak bu durum elbette geçicidir ve ortalama olarak beş ila altı gün içinde tamamen kaybolur.
Şunu çok net söylemek mümkündür:
Kepçe kulak estetiği operasyonlarında estetik dikiş kullanılması sebebiyle, operasyondan sonra hastanın kulak arkasında herhangi bir kesi izi kesinlikle kalmaz.
Konsültasyon ve tedavi için Prof.Dr.Selçuk İnanlı klinik ile iletişime geçebilirsiniz.