Eklenme Tarihi: 6/23/2023
Burun rahatsızlıkları insanlarda koku almayı, solunumu sağlayan ve ses karakterini belirleyen burnun işlevini yerine getiremediği durumların genel adıdır.
İnsan burnu günde ortalama 9 bin litre hava ile temas etmekte, kişinin vücut ısısına göre uyumlamakta ve nemlenmesini sağlamaktadır. Bunun yanında burun deliklerinden içeri giren tozları süzerek filtre görevi görür. Bu sayede kaliteli hava akciğerlere kadar ulaşmış olur. Fakat enfeksiyon, yapı bozukluğu, akıntı ve alerji gibi sorunlar bu işlevlerin engellenmesine sebep olur ve kişinin hayat standardını hayli düşürebilmektedir.
Yenilikçi yöntemleri yıllardır biriktirdiği deneyimle birleştirip uygulayan Prof. Dr. Selçuk İnanlı, tüm burun rahatsızlıklarını titizlikle tedavi ediyor ve hastalarına konforlu bir iyileşme sunuyor.
Burun hastalıkları çeşitli sebeplere bağlı olarak gelişebilir, yaş aralığı ve kadın erkek fark etmeksizin görülebilirler. Bu rahatsızlıklara erken tanı konmazsa ve tedavi edilmezse kişinin günlük yaşamını fazlasıyla etkileyebilirler. Aşağıda en çok karşılaşılan sebepler sıralanmıştır:
Burun fonksiyonel özelliğini kaybettiği zamanlarda insanların sosyal yaşantıları doğrudan etkilenir. Estetik yönden yetersiz bir burun kişinin özgüven sorunu yaşamasına sebep olur. Burun hastalıklarının görülme nedenlerinden biri de kazalardır. Bu kazalar sonucu yukarıda sıralanan sorunlar meydana gelebilmektedir. Sık görülen burun rahatsızlıkları ve tedavi yolları aşağıda detaylarıyla açıklanmıştır:
Sinüzit, sinüs adı verilen hava dolu boşlukların iltihaplanması sonucu oluşan bir sağlık durumudur. Sinüsler, yüz kemiklerinde bulunan ve burun boşluğuna açılan boşluklardır. Bu boşluklar, burun içindeki hava akışını düzenlemeye ve burun içini nemlendirmeye yardımcı olurlar. Bu hastalık genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişir. Soğuk algınlığı, grip veya alerjik reaksiyonlar gibi durumlar sinüslerin iltihaplanmasına neden olabilir. İltihaplanma sonucunda sinüsler şişer ve burun boşluğuna açılan geçitler tıkanır. Bu durum, sinüzit belirtilerine yol açar.
Sinüzit belirtileri arasında yüz ağrısı, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, yüz ve göz çevresinde hassasiyet, öksürük, halsizlik, ateş gibi belirtiler bulunabilir. Rahatsızlık, genellikle akut veya kronik olarak sınıflandırılır. Akut sinüzit, kısa süreli ve ani gelişen bir durumdur. Kronik sinüzit ise uzun süreli ve tekrarlayan bir iltihaplanmadır.
Sinüzit tedavisi enfeksiyonu kontrol altına almaya yöneliktir. Bu amaç doğrultusunda burun damlaları, spreyler, antibiyotikler, ağrı kesiciler ve dekonjestanlar gibi ilaçlar reçete edilir. Evde dinlenmek, bol sıvı tüketmek, burun temizliği yapmak ve buhar inhalasyonu gibi yöntemler de semptomları hafifletmede yardımcı olabilir. Rahatsızlık ciddi hale gelirse veya kronik hale gelirse, doktorunuz daha farklı tedavi seçenekleri düşünebilir. Bunlar arasında sinüs drenajı, sinüs lavajı, kortikosteroid burun spreyleri veya sinüs cerrahisi gibi yöntemler sayılabilir.
Burun kanaması, burun içindeki damarlardan kaynaklanan kanamalardır. Medikal terim olarak "epistaksis" olarak da adlandırılır. Bu durum çoğunlukla burun deliklerinden birinden veya her ikisinden birden kanama şeklinde gerçekleşir. Burun içindeki damarlar oldukça hassastır ve çeşitli nedenlerle hasar görebilir. Burun kanamasının en yaygın nedeni, burun içindeki damarların kuruması ve çatlamasıdır. Bunun dışında burun travması, burna alınan darbeler, burun içindeki yabancı cisimler, burun tıkanıklığı, alerjiler, burun içindeki iltihabi durumlar, hipertansiyon, kanama bozuklukları, hormonal değişiklikler, bazı ilaçların yan etkileri gibi çeşitli faktörler de burun kanamasına yol açabilir.
Her burun kanaması ciddi bir sağlık sorunu olmasa da bazı durumlarda aksi olabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir. Hafif kanamalarda durdurmak için yapılabilecek şeyler vardır. Başınızı hafifçe öne eğmek, burun deliklerinden birini veya her ikisini sıkıca kapatmak ve burun köküne hafifçe basmak gibi önlemler alabilirsiniz. Soğuk kompres uygulamak veya burun içine nemlendirici jeller sürmek de kanamanın durmasına yardımcı olabilir. Bu uygulamaların mutlaka bir uzmana danışıldıktan sonra gerçekleştirilmesi gereklidir.
Alerjik rinit, burun içindeki mukoza zarının alerjenlere (alerji yapıcı maddelere) karşı olumsuz tepki göstermesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu durum, çokça mevsimsel veya yıl boyunca devam edebilen bir alerji tipi olarak da bilinir. Çoğunlukla polenler, ev tozu akarları, küf mantarları, hayvan tüyleri gibi çevresel faktörlere karşı oluşan bir reaksiyon sonucu meydana gelir.
Alerjik rinit belirtileri arasında burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözlerde kaşıntı ve sulanma, gözlerde kızarıklık, boğazda kaşıntı, öksürük, hafif baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler bulunabilir. Bunlar genellikle mevsimsel alerjilerde, yani polenlerin yoğun olduğu bahar ve yaz aylarında belirginleşebilir. Ancak bazı kişilerde yıl boyunca devam ettiğine de rastlanabilir.
Bu rahatsızlığın teşhis edilmesi ve semptomların hafifletilmesi için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Doktor, semptomların şiddetini ve süresini değerlendirir, fiziksel muayene yapar ve cilt testleri gibi yöntemlerle alerjenlere karşı reaksiyonları değerlendirir. Tedavisi genellikle belirtilerin kaybedilmesi ve alerjenlerle temasın azaltılması üzerine odaklanır. Genellikle antihistaminikler, burun spreyleri (steroid veya antihistaminik içeren), burun damlaları gibi tedavi seçenekleri önerilir. Ayrıca, alerjenlere maruz kalmamak adına kişinin evinde düzenleme yapması, alerjik ortamlardan uzak durması, düzenli olarak temizlik yapması, yatak ve yastık örtülerini koruyucu kaplamalarla kaplaması da yapılabilecekler arasındadır.
Nazal polip, burun veya sinüs boşluklarında oluşan yumuşak, tümöral benzeri oluşumlardır. Bu polipler, burun mukozasının kronik iltihaplanması sonucu oluşurlar. Genellikle gri veya sarı renkte, su dolu ve jölemsi bir yapıya sahiptirler. Burun boşluğunda veya sinüslerde büyüdükçe burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun sesi değişikliği, koku kaybı, baş ağrısı, yüz ağrısı, tekrarlayan sinüzit enfeksiyonları, öksürük, halsizlik gibi semptomlara yol açabilirler. Ayrıca, büyük olanları solunum yollarını tıkayabilir ve uyku apnesi gibi solunum problemlerine neden olabilir.
Poliplerin tam nedeni tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genellikle kronik sinüzit, astım, alerjik rinit gibi inflamatuar (iltihabi) durumlarla ilişkilendirilir. Burun mukozasının sürekli olarak tahriş olması ve iltihaplanması, polip oluşumuna zemin hazırlayabilir. Genellikle bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından teşhis edilir. Uzman, kapsamlı bir değerlendirme yapar, bazı vakalarda endoskopik görüntüleme testi yardımıyla polip tanısını koyar. Gerekli görülürse bilgisayarlı tomografi (BT) taraması da kullanılabilir.
Tedavinin ilk aşamasında, burun tıkanıklığını azaltmak ve iltihaplanmayı kontrol altına almak için burun spreyleri (steroid içerikli) ve oral kortikosteroidler kullanılabilir. Ancak bu tedaviler polipleri tamamen ortadan kaldırmayabilir. Böyle durumlarda polipler büyükse ve rahatsızlık verici hale gelmişse, cerrahi müdahale gerekebilir. Endoskopik sinüs cerrahisi adı verilen bir prosedürle polipler çıkarılır ve sinüs boşlukları açılır. Bu cerrahi, tekrar oluşumlarının önlenmesi için de etkili bir seçenektir.
Burun rahatsızlıklarından herhangi birini yaşıyorsanız ve güvenli ve konforlu bir tedavi ortamı arıyorsanız, Prof. Dr. Selçuk İnanlı sizleri kliniğine bekliyor. Prosedürler hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için bize ulaşın.